İsrail'in Doğuş Serüveni
Sevgili kardeşlerim, yeğenlerim ve dostlarım,
Her şey 1894 yılında Fransız Ordusunda bir subay olan Alfred Dreyfus'un sırf Yahudi olduğu için
casuslukla suçlanması ile başladı. Saçma sapan bir mahkemeden sonra Dreyfus ömür boyuhapse mahkum edildi. Belki mesele kapanabilirdi. Fakat ünlü yazar Emile Zola "İtham Ediyorum" isimli, müthiş makalesini yazar ve Fransız devletini suçlar. Dava yeniden ateşlenir.
(İtham ediyorum - Yürüyüşe geçen gerçek - Aaron Baruch - (Ankaralı)
Okumak için lütfen tıklayın-http://ankarali-15.blogspot.co.il/)
Davayı izlemek için Paris'e gelen Viyanalı bir gazeteci, Thedor Hertzel olaydan çok etkilenir. 1896 tarihinde Judenstaat - Yahudi devleti kitabını yazar. Kitabın ana fikrini "Yahudiler'e karşı ön yargılar, batı toplumunun içine öylesine işlemiştir ki, bu ön yargıları asimilasyon yada entegrasyon yolu ile kırmak mümkün değildir. Antisemitizm hastalığının tek ilacı vardır, o da Yahudiler 'in kendi devletini kurmasıdır." şeklinde özetleyebiliriz. Bu sözler söyleneli tam 119 yıl oldu. Hala gerçekliğini koruyor.
1897 de Thedor Hertzel ilk Siyonist kongreyi Basel'de toplar. Kongrede Hertzel, "Ben, bugün burada, Yahudi Devleti'ni kurdum, ancak bunu yüksek sesle söylersem bütün dünya güler. Fakat beş sene içinde ya da elli sene sonra bunu herkes böyle bilecektir." demiştir ve kehaneti gerçekleşmiştir.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Birinci Dünya savaşı sürerken İngilizler Mekke Emiri Hüseyin'i Osmanlıya isyan etmesi yönünde ikna ederler. Bunun karşılığında da kurulacak olan Arap devletinin krallığını kendisine verileceğini söz verirler. Emir Hüseyin 1916 da kendisini Hicaz'ın ve bütün Araplar'ın kralı ilan eder. Kurduğu ordu ile İngilizlerin yanında Osmanlıya karşı savaşa girer. Hani şu meşhur "Araplar, Türkler'i arkadan vurdular" hikayesi vardır ya, o hikaye budur işte.
Ancak öte yandan, tavşana kaç, tazıya tut misali, yine aynı İngilizler bu defa da Yahudilere de Filistin'de bir devlet kurabileceklerini söylerler. İngiltere dış işleri bakanı Arthur Balfour 2 Kasım 1917de meşhur Balfour deklarasyonunu adıyla anılan belgeyi zamanın Siyonist lideri Rothscild'e verir. Bu belge Yahudilerin
Filistin topraklarında bir Yahudi devleti kurabileceklerini ve İngiliz hükümetinin bunu destekleyeceğini bildirmektedir.
Sizin anlayacağınız İngilizler bir yandan Araplar'a Filistin bölgesinde bir devlet kurmaları için söz verirken diğer taraftan da Yahudilere "hadi çocuklar siz de gidip orada kendinize bir İsrail kurun" demiştir.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Birinci dünya savaşı biter. Sıra Osmanlı topraklarını paylaşmaya gelir. Barış görüşmeleri başlar.
Bu sırf tarih kokan yazıyı yazmaktan ben de hiç hoşlanmıyorum. Ancak sabır göstererek okumaya
Bildiğiniz gibi birinci dünya savaşının sonunda Osmanlı'ya Sevr anlaşması imzalattırılmış ve toprakları paylaşılmıştır. Ama Sevr anlaşmasının şartları 1920 yılında San Remo konferansında kararlaştırılmıştır. San Remo konferansında Filistin'in İngiliz Manda yönetimine verilmesi konferansa katılan milletlerce onaylanmıştır. Filistin dediğimiz, Jordan (Ürdün) nehrinin doğusunu da batısını da kapsamakta idi. Yani bugünkü İsrail'in ve Ürdün'ün tamamını.
(Bizimle ilgisi yok ama bilmek isteyeceğinizi düşündüm. San Remo anlaşmasında ayrıca bir KÜRDİSTAN devleti kurulması hakkında da karar alınmıştır.)
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bu noktada manda yönetiminin ne olduğu hakkında kısa bir açıklama yapmakta fayda var. Fransızca olan "manda" sözcüğünün kelime anlamı "yetki, görev" demektir. Az gelişmiş ülkeleri, kendi kendilerini yönetecek bir düzeye eriştirip, bağımsızlığa kavuşturuncaya kadar Milletler Cemiyeti adına yönetmek için bazı büyük devletlere verilen yetkidir. Geleneksel sömürgeciliği tasfiye etmeye yönelik bir proje olarak düşünülmüştür. Ancak uygulamada başarılı olamamıştır.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
İngilizler Irak'ın başına Emir Hüseyin'in büyük oğlu Faysal'ı getirirler. Öte yandan ellerine cetvel alıp
Filistin'in doğu Şeria kısmında, bir emirlik yaratırlar. Adına Trans Jordan derler. Bu emirliğin başına da Emir Hüseyin'in küçük oğlu Abdullah'ı koyarlar. Zamanla burası Ürdün devleti olur ve 1946 da Milletler Cemiyeti tarafından tanınır. İngilizler Araplar'a sus payı vermişlerdir.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bizim asi Emir Hüseyin ise, 1916 yılında bağımsızlığını ilan ederek kendini Hicaz Kralı ilan etmişti.
Mart 1924'te halifeliğin TCBMM tarafından kaldırılmasından sonra kendisini bu defa halife ilan eder. Ancak Savaştan sonra kurulan İngiliz ve Fransız manda yönetimlerini kabul etmez. İngilizlerle arası açılır. Bu sıralarda İngilizlerin desteklediği Suudi ve Vahhabi saldırılarıyla karşı karşıya kalır ve kaybeder. . Suudiler onu yakalarlar. Tahttan indirdiler ve Kıbrıs'a sürerler. Böylece bugünkü Suudi Arabistan kurulmuş oldu.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
1938'de Almanya, ülkede yaşayan 17 bin Polonyalı Yahudi'yi sınırdışı etti. Polonya tarafından da ülkeye kabul edilmeyen bu kişiler iki ülke arasında sıkışıp kaldı, çoğu soğuk, açlık ve hastalıktan yaşamını yitirdi. Bu kaderi paylaşanların arasında kendi ailesinin de bulunduğunu öğrenen 17 yaşındaki Herschel Grynszpan, Paris'teki Alman Büyükelçiliği'ni basarak karşısına ilk çıkan kişi olan Konsolos yardımcısı Ernest won Rath'ı vurdu. Bunu bahane eden Naziler 9 kasım 1938 gecesi Yahudi iş yeri ve sinagoglara kanlı ve ölümcül saldırılar yaptılar. Daha sonraları o geceye kırılan camlara ithafen Kristal Gece denecektir. Çanlar, Almanya'da hatta bütün Avrupa'da Yahudiler için çalmaktaydı.
1 Eylül 1939 da Almanya Polonya'yı işgal eder ve ikinci dünya savaşı başlar. Savaş sırasında dünyanın görüp görebileceği en büyük katliam gerçekleşir. Yahudi ırkı, soykırıma uğrar ve 6 milyon ırkdaşımız Almanlar tarafından yok edilir. Filistin'e kaçmak isteyen Yahudiler'e İngilizler Araplar'ın tepkisinden çekindikleri için izin vermezler. Hiç bir yere kaçamayan zavallı Yahudiler kamplarda gaz odalarında ölürler.
1944 de savaş biter. Kamplardan kurtulan Yahudiler'in gidecekleri yerleri yoktur. Yahudi örgütleri kurtulan bütün Yahudiler'i Filistin'e kendi topraklarımıza yönlendirmektedirler. İngilizler yakaladıklarını Kıbrıs kamplarında enterne ediyorlardı. Zavallı Yahudiler, zavallı Yahudiler...
Artık bir Yahudi devleti kurulmalıydı. AMA NASIL?
1947 yılına gelindiğinde İngilizler artık Filistin’i yönetemez hale gelmişti. Bunun üzerine bölgedeki
sorumluluklarından kurtulmak amacıyla konuyu Nisan ayında Birleşmiş Milletlere götürdüler.
15 Mayıs’ta, 7 oya karşı 45 oyla Filistin Özel Komitesi UNSCOP kuruldu. Bu komitenin 11 üyeden oluşmasına ve raporun en geç 1 Eylül 1947’de sunulmasına karar verildi. Komite tam zamanında raporunu verir. Birleşmiş Milletler, 25 Kasım 1947’de çok trajik bir oylamayla komitenin planını kabul eder.
(İki bin yıldan sonra bir kaç saat daha gerekliydi. Aaron Baruch (Ankaralı)
Okumak için lütfen tıklayın. http://ankarali-12.blogspot.co.il/)
Bu plana göre Yahudilerin ve Arapların çoğunlukta bulunduğu bölgelere göre taksim yapılacak ve bu çerçevede birer Arap ve Yahudi devleti kurulacaktı. Yahudiler önerilen planı kabul eder. Fakat Araplar etmez. İngilizler 1948 yılında Filistin'i terk ederler. Hemen akabinde 14 Mayıs 1948 tarihinde Ben Gruion tarihi konuşmasıyla İsrail Devleti'nin doğduğunu bütün dünyaya ilan eder. Tam 11 dakika sonra Amerika Birleşik devletleri bu yeni ülkeyi tanır. Bir hafta sonra bu bebek devlete Mısır, Suriye, Ürdün, Irak ve Suudi Arabistan saldırır. İsrailoğulları 6500 evladını kaybeder. Fakat kurdukları devleti korumayı başarırlar.
İşte İsrail Devletinin doğuş serüveni budur sevgili kardeşlerim, yeğenlerim ve dostlarım.
Bu hafta da bu kadar.
Hoşça kalın, sevgiyle kalın...
Aaron Baruch (Ankaralı)